Devlet Bahçeli, kişisel medya hesabından Adalet Yürüğüşü hakkında açıklamalarda bulundu.
Bahçeli, adaletin altı harfle yazıldığını ama insanlığın sürekli aradığı, hasretini çektiği, umutla umutsuzluk arasında asırlarca gözlediği alın yazısı olduğunu yazan Bahçeli, eğer hak, hakkı olanda değilse adaletin olmadığını ve eğer aklı ve haklı olan değil; pazısı güçlü, parası çok olan kazanıyorsa adaletsizliğin egemen olduğunu belirtti.
Yürüyorlar Yazıyorlar
Adalet bir hakkın hak sahibine devir işlemi, teslim meselesi olduğunu, adalet yoksa zulüm olduğunu, zulmetin hâkim olduğunu, felaket yürüme mesafesinde olduğunu belirten MHP Genel Başkanı, ‘yürüyorlar, yazıyorlar, yüksek perdeden atıp tutuyorlar’ dedikleri kişilerin adaletin olmadığını savunduğunu, buna bir şey diyemeyeceğini, ama bunu dillendirenlere lafının çok olduğunu aktardı.
‘’Birilerinin keyfine göre karar veren mahkeme ve hâkim olunca adalet mülkün temelidir; olmayınca adalet dinamitlenmiştir.’’ diyen Bahçeli, mahkemelerden lehte karar çıkınca yaşasın, aksi yönde bir sonuç alınırsa kahrolsun gibi bir yaklaşımın olduğunu ve artık kof ve ucuz söylemlerin alıcısı olmadığını beyan etti.
MHP’nin şühedanın yadigârı, Türk milletinin hizmetkârı, ecdadın varisi, Türk tarihin asli mirasçısı olduğunu ve boyun eğmeyecek, işgal edilemeyeceğini dillendiren MHP Genel Başkanı, FETÖ'cülerle bir olup adaleti katledenlerin, özellikle partiye kumpas kuranların ne adaleti, ne ahlakı ağızlarına almamaları gerektiğini söyledi.
MHP Düşmanları Kılık Değiştiriyor
MHP düşmanlarının 1,5 yıldır kılıktan kılığa nasıl girdiklerini, Türk'e nefret kusanlarla aynı kümede nasıl toplaştıklarını iyi bildiğini, adaletin bir şeyin olması gerektiği yer ve ellerde bulunması demek olduğunu ve buna göre gerçek adaletin nerede olduğunu soran Bahçeli, yolda mı? Dağda mı? Arada mı? Derede mi? Sorularını da sordu.
Evlatların şehit olduğunu, adaleti yürürken bulacaklarını zannedenlerden çıt olmadığını yedi düvelin karşıda olduğunu ama uygun adım yürüyenlerden ses olmadığının altını çizen Devlet Bahçeli, on yıllardır adaletsizliğin hüküm sürdüğünü, imtiyazlı çevrelerden hiç itiraz olmadığını, millet kavrulduğunu, yoksul düştüğünü, eziyet gördüğünü, hissedenin olmadığını ifade etti.
Sert söylemlerine devam eden Bahçeli, statükocuların, eski konumlarını yitiren zevat zelzele geçirdikçe adalet dediklerini, sokaktan medet umup kaosa umut bağladıklarını ama artık kör gözünü açtı dedikten sonra, yürüyüşün sonunda nefesleri yeterse Pensilvanya’ya kadar yürümelerini önerdi.